level at - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

level at

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "level at" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

Anglais Turc
General
level at v. doğrultmak (silahı)
level at v. yüklemek (suçu)
level at v. hedef almak
level at v. yöneltmek
level at v. (suçu) -e yüklemek
level at v. (silahı) -e doğrultmak
level at v. doğrultmak
Phrasals
level at v. isnat etmek

Sens de "level at" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 51 résultat(s)

Anglais Turc
General
level something at v. yöneltmek
keep something at the normal level v. normal seviyede tutmak
maintain something at the normal level v. normal seviyede tutmak
remain at the level of v. seviyesinde kalmak
to represent his/her country at the highest level in the international arena v. ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
cut at the bottom (level) v. dipten kesmek
cut at the bottom (level) v. dibinden kesmek
forge public opinion at the international level v. uluslararası düzeyde kamuoyu oluşturmak
keep at a certain level v. belli bir seviyede tutmak
at every level adv. her seviyede
at every level adv. her düzeyde
at a certain level adv. belirli düzeyde
at a level of adv. düzeyinde
at a level of adv. seviyesinde
at an international level adv. uluslararası düzeyde
at reasonable level adv. makul seviyede
at reasonable level adv. makul seviyedeki
at sea level adv. deniz seviyesinde
at the macro level adv. makro düzeyde
at the highest level adv. had safhada
at the macroeconomic level adv. makro ekonomik düzeyde
at a very successful level adv. son derece başarılı bir seviyede
at the grass roots level adv. taban/temel/halk düzeyinde
at good level adv. iyi düzeyde
at ministerial level adv. bakanlık düzeyinde
at the national level adv. ulusal düzeyde
Phrasals
level something at someone v. birine bir şey (silah vb) doğrultmak
level (something) at (someone or something) v. (bir şeyi birine/bir şeye) doğrultmak
level (something) at (someone or something) v. (bir şeyle birini/bir şeyi) hedef almak
Idioms
at a grassroots level expr. halk düzeyinde
Technical
electrical continuity at microvolt level n. mikrovolt seviyesinde elektriksel süreklilik
sound pressure level at the operator's position n. operatör konumundaki ses basınç seviyesi
air pressure at ground level n. yer düzeyinde hava basıncı
simulated solar radiation at ground level n. yeryüzündeki seviyesine benzeştirilen güneş ısınması
Telecom
baseline protocol at level 1b n. temel satır protokolu seviyesi
Medical
obstruction of hepatic veins at the level of junction n. hepatik venlerin açılım seviyesinde tıkanması
laceration at the porta hepatis level n. porta hepatis düzeyinde laserasyon
Pathology
tibial nerve injury at lower leg level n. baldır düzeyinde tibial sinir yaralanması
cutan sensory nerve injury at low leg level n. baldır düzeyinde kutanöz duyu sinir yaralanması
peroneal nerve injury at lower leg level n. baldır düzeyinde peroneal sinir yaralanması
sciatic nerve injury at hip thigh level n. kalça ve uyluk düzeyinde siyatik sinir yaralanması
femoral nerve injury at hip thigh level n. kalça ve uyluk düzeyinde femoral sinir yaralanması
median nerve injury at forearm level n. ön kol düzeyinde median sinir yaralanması
radial nerve injury at forearm level n. ön kol düzeyinde radial sinir yaralanması
ulnar nerve injury at forearm level n. ön kol düzeyinde ulnar sinir yaralanması
ulnar nerve injury at upper arm level n. üst kol düzeyinde ulnar sinir yaralanması
radial nerve injury at upper arm level n. üst kol düzeyinde radial sinir yaralanması
median nerve injury at upper arm level n. üst kol düzeyinde median sinir yaralanması
Military
military schools at the level of postgraduate n. lisansüstü eğitim-öğretim yapan askeri okullar
military schools at the level of bachelor degree n. lisans düzeyinde eğitim-öğretim yapan askeri okullar
maintain at a high readiness level v. yüksek hazırlık seviyesinde tutmak